Genel Araştırma
'manifold özellikleri' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 1 sonuç bulundu
-
MANİFOLDLAR Motorun supap tertip tarzına göre silindir bloğunun veya silindir kapağının yan tarafına bağlanan bir boru sistemi vardır, emme ve egzoz olarak iki kısma ayrılır. Emme ve egzoz manifold biçimlerinin motordaki supap dizilişi ile çok yakın ilişkisi vardır Manifoldlar hava akışına zorluk göstermeyecek şekilde hassas imal edilir. Motorlarda Emme Sistemleri Atmosferik içten yanmalı motorlarda silindirlere hava, alçak ve yüksek basınç alanlarının farkından yararlanılarak alınır. Emme zamanında piston, AÖN’ye doğru hareket ederken silindir içinde hacim büyümesinden dolayı alçak basınç alanı oluşur. Emme portu, emme supabı, emme manifoldu ve diğer giriş parçaları aracılığıyla atmosfere açıktır. Araçların bulunduğu yerin atmosfer basıncına göre doldurma verimi değişir. Hava, atmosfer basıncı tarafından silindir içinde oluşan hava boşluğuna (atmosfer altı basınca) itilir. Bu emme supabı kapanıncaya kadar devam eder. Araçların düşük yakıt tüketimi ile yüksek güç ve yüksek tork elde etmesi, modern tahrik sistemlerinin özelliğidir. Bu hedefe daha yüksek güç, daha yüksek tork veya daha yüksek devir ile ulaşılır. Bir motorun hareketli bütün kütleleri (piston, biyel kolu, krank vs.) devir artışına sınır koymaktadır. Yani güç artışı için geriye sadece tork kalmaktadır. Torku artırmak için motor hacmi genişletilebilir veya sıkıştırma oranı artırılabilir. Teknik avantajlarına rağmen hacim motorlu araçların vergilendirilmesinde ölçü olarak kabul edildiği için hedefe hacim yerine başka bir yoldan ulaşılmalıdır (motorun etkinliğini artırmak). Maksimum tork, yakıt hava karışımının doğru zamanda tam olarak yanması ile elde edilir. Ancak her tam yanma hava ve yakıt karışımının çok özel bir oranını gerektirir. Motor, her devirde hava ile en iyi şekilde beslenmelidir. Bu nedenle emme sistemleri motorun verimi için çok önemlidir. Görevi Emme sisteminin temel fonksiyonu, yakıt ve havayı birbiriyle yanabilir oranlarda (1/15) karıştırmak, motorun yük ve yol durumu talebine ve istenilen güce göre değişen miktarlarda karışımın yanma odasına alınmasını sağlamaktır. Emme Sisteminin Genel Yapısı ve Parçaları Emme sistemi, temiz havayı silindirlere ulaştıran ve havanın akışına engel teşkil etmeyen kollara ayrılmış bir boru düzeneğidir. Emme sistemini oluşturan parçalar şunlardır: Hava filtresi Emme manifoldu Hava Filtresi Görevleri Hava filtresi, emme manifoldu hava girişi üzerine yerleştirilmiştir ve emme havasının içinde bulunan toz, kum gibi istenmeyen maddeleri yakalayarak bunların motora girmesini engeller. Bu maddeler, motora girecek olursa silindir ve piston segmanlarının; motor yağına karışacak olursa motor yağının ulaştığı diğer motor parçalarının aşınmasına neden olur. Çeşitleri Günümüzde sıkça kullanılan hava filtresi kâğıt elemanlı ve viskoz tiptir. Viskoz elemanlı tip hava filtresi yapısal olarak kâğıt elemanlı tip ile aynıdır. Ancak filtre elemanının yüzeyi, emme havasındaki tozu toplayan özel bir viskoz yağ ile kaplanmıştır. Kuru tip ile karşılaştırıldığında motor perrformansındaki düşüş daha azdır. Çünkü emme havası içindeki toz, özel yağın yapışkanlık özelliği ile toplanır. Bu tip filtre elemanının temizlenmeye ihtiyacı yoktur. Ancak periyodik olarak değiştirilmesi gerekir. Kâğıt elemanlı tip hava filtresi Kâğıt tip hava filtresi, kâğıt veya kumaştan yapılmış bir eleman içerir. Bu eleman, hava filtresi gövdesi içine yerleştirilmiştir. Bazı tiplerde bu elemanlar su ile yıkanabilir. Son zamanlarda bazı hava filtrelerinde aşağıda gösterilen düşey akışlı kâğıt filtre elemanları kullanılmaktadır. Bu tip filtre elemanı kullanılan hava filtreleri ince yapılı ve hafiftir. Kâğıt elemanlı tip hava filtresini temizlemek gerekiyorsa basınçlı havayı içten dışa doğru tutmak gerekir. Çünkü hava elemanın dışından emildiği için toz zerreleri elemanın dış tarafına yapışmıştır. Ön hava filtresi Ön hava filtresi, bir çeşit siklon tip hava filtresidir. Verimi yüksek olan bu hava filtresi, merkezkaç kuvveti etkisiyle tozu havadan ayıran açılı kanatlar ile donatılmıştır. Toz, değiştirilebilir bir toz kabında toplanır. Bu tip hava filtresinde diğerlerine nazaran daha sıklıkla filtre elemanı değiştirilmesi gerekmez. Yağ banyolu tip hava filtresi Yağ banyolu tip bir hava filtresinde Şekil 2.4’te gösterildiği gibi filtre kabının alt tarafında yağ bulunur. Filtre elemanı yağ emdirilmiş metal yün tabakasından yapılmıştır. Büyük toz, kir, kum vb. tanecikler yağ banyosu içine düşer. Emme havasının kendisi motora ulaşmadan önce yağlı metal yünün içinden geçerek temizlenir. Emme Manifoldu Görevleri Emme manifoldunun görevi, karbüratörlü motorlarda veya tek noktalı yakıt püskürtme sistemlerinde hazırlanan karışımı, çok noktalı yakıt püskürtme sistemlerinde ve dizel motorlarında havayı silindirlere ulaştırmaktır. Yapısal özellikleri Emme manifoldları her silindire eşit miktarda, eşit oranda ve eşit sıcaklıkta karışım veya hava gönderebilmelidir. Emme manifold boruları, silindirlere karışım ve hava akışını engellemeyecek şekilde, iç yüzeyleri düzgün ve köşeleri tatlı kavisli olarak yapılmıştır; farklı silindirlere aynı karışım veya hava gönderecek şekilde biçimlendirilmiştir. Emme manifoldları genellikle dökme demir veya alüminyum alaşımlarından yapılır. Çelik veya alüminyum borulardan yapılanları da vardır. Manifoldların biçimlerinin motordaki supap dizilişi ile yakından ilgisi vardır. Özel durumdaki araçlar hariç genellikle manifoldların dizilişleri her silindir için ayrı ayrı bir altı silindirli motorun manifoldu emme bir egzoz şeklinde sıralanır. Yan yana iki silindirin emme manifoldları içerde, egzoz manifoldları ise (motorun iyi soğutulabilmesi için) dış kısımdadır. Buna göre altı silindirli bir motorda manifold sıralaması şöyle olmalıdır: İki en dışta birer tane egzoz (1-12), onun içindekiler ikişer tane emme (2-3 ve 10-11), ikişer tane egzoz (4-5 ve 8-9) ve ortada ise bir çift emme (6-7) manifoldu yukarıda görülen değişik araçlarda kullanılan emme manifoldları, motorlarda değişik verim ve performans sağlayabilmek amacı ile üretilmiştir. Üretici firmalar, müşteri kitlesini artırabilmek için ürünlerinde farklı seçenekleri sunmak zorundadır. Örneğin, küçük ve orta sınıf araçlarda ideal olan Resim 2.3’te gösterilen emme manifoldlardır. (b) tipi manifoldlar ise enjeksiyonlu araçlarda uygun sonuç vermektedir. (c) tipi manifoldlar yüksek güçlü ve emisyonu düşük olan motorlar için uygundur. (d) tipi manifoldlarda belirli devir aralığın (1500-6500 d/d) da maksimum güç elde etme amaçlı ve enjeksiyonlu araçlarda kullanılır. Manifold contasının yapısal özellikleri ve malzemeleri Manifoldlar, oturma yüzeyleri ile silindir kapaklarına veya motor bloklarına bağlanır. Bu yüzeyler düzgün olmaları için taşlanmıştır. Ne kadar taşlanmış olsalar da aralarından hava geçişi olacağından sızdırmazlığı sağlamak için manifold contası kullanılmalıdır. Conta malzemeleri ve imalat usulleri Amyant üzerine bakır, bronz veya çelik saç kaplanarak Gözeneklendirilmiş çelik sac üzerine amyant kaplanarak Telli asbestten Çelik saclardan prese edilerek Telli klıngırit veya gözeneklendirilmiş çelik saç üzerine klıngırit kaplanarak Motorlarda Emme Sistemleri Çeşitleri Motorun ihtiyacı olan yanma havası ile beslemesini emme sistemi sağlar. Emme sistemi motorun tüm silindirlerinin eşit bir şekilde hava ile beslemesini sağlar. Emme sistemleri üç ana grupta incelenebilir Direkt Emme Sistemleri İsminden de anlaşıldığı gibi hava, silindirlere motorun tüm çalışma koşullarında sabit bir yolu geçerek girer. Manifold yapısı (boyu, çapı ve diğer fiziksel yapı) motorun kullanılacağı otomobilin kullanım hedefi seçilerek tasarlanır. Bu tasarımda yasal emisyon standartları da göz önüne alınır. Değişken Yollu Emme Sistemleri Klasik sabit boyutlu emme sistemlerine sahip motorlarda, değişen motor devrine bağlı olarak optimum karışımın motora alınmasına olanak sağlanamaz. Daha çok yüksek devirlere göre dizayn edilmiş manifold ve diğer parçalar, özellikle düşük devirlerde motora giren karışımı azaltır. Yüksek torka ulaşmayı geciktirir. Bu durumu iyileştirerek volümetrik verimi artırmak amacıyla silindire havanın kısa ve uzun olmak üzere 2 ayrı yoldan gidebilmesi için değişken yollu emme manifold sistemleri kullanılmaya başlanılmıştır. Farklı boylardaki emme boruları ile; Düşük ve orta motor devri için uzun borular (tork kademesi) Yüksek motor devri için kısa borular (güç kademesi) Farklı uzunluktaki dalgalı besleme boruları motor devrine göre açılması veya kapatılması sağlanır. Değişken yollu emme sistemlerinin kumanda edilişleri bakımından şimdilik iki türü mevcuttur. Mekanik Kontrollü Değişken Yollu Emme Sistemleri Mekanik emme manifoldları, farklı uzunluktaki kanallara sahip gövde üstü emme manifoldu olarak tasarlanmıştır. Dalgalı besleme borusu uzunlukları silindir yuvası tertip tarzına göre değişir. Montaja bağlı sebepler yüzünden mekanik emme manifoldları, emme manifoldu alt kısmı ve emme manifoldu üst kısmı olarak ayrılmıştır. Emme manifoldu alt kısmında püskürtme supapları ve yakıt dağıtıcı çıtası basınç ayarlayıcısıyla birleştirilmiştir. Emme manifoldu üst kısmı dalgalı besleme borularını, toplayıcıyı, mekanik kumandalı kapakları, ana toplayıcıyı ve ana toplayıcıya bağlı olan gaz kelebeği ayarlayıcısını bünyesinde bulundurmaktadır. Silindir kafasının giriş kanalları, emme manifoldu alt kısmından emme manifoldu üst kısmında bulunan dalgalı besleme borusuna geçer. Burada tork ve güç boruları ayrılmaktadır. Tork boruları dar bir kavisle silindir kafasının üzerinden götürülür ve ana toplayıcıda sona erer. Güç boruları, tork borularının önünde büyük bir kavis yaparak ikinci toplayıcıda yani tork borularının ön kısmının üst tarafında yer alan güç toplayıcısında sona erer. Güç borularında, borulara çapraz olarak mekanik kapak eklenmiştir. Gerektiğinde güç borularını ve böylece güç toplayıcısını açar. Mekanik emme manifoldu, çoğu motor için plastikten yapılmıştır. Bu, alüminyum dökümden daha hesaplıdır, hafiftir ve akustik avantajlar sağlar. Tork durumu, alt motor devri bölgesindeki hava beslemesini gösterir. Mekanik kapak, güç borularını kapatmıştır. Silindir, havayı uzun tork boruları vasıtasıyla doğrudan ana toplayıcıdan emmektedir. Düşük ve orta devirlerde yüksek bir besleme derecesi seviyesi ortaya çıkmaktadır. Sabit motor devrinde mekanik kapak 90° döndürülür. Bu sayede güç boruları açılır, güç toplayıcısına olan bağlantı sağlanır. Hava, şimdi güç boruları ve tork boruları üzerinden aktarılır. Silindirleri emmeyen güç toplayıcısının hava beslemesi, tork ve güç boruları üzerinden gerçekleşir. Emme işleminin başlangıcında oluşturulan vakum dalgası, güç borularının sonundaki güç toplayıcısında geri yansıtılır. Böylece kısa bir süre sonra emme supabına basınç dalgası olarak geri döner. Kısaltılmış dalgalı besleme borusu (güç borusu) yüksek motor devirlerinde yüksek besleme derecesi seviyesini sağlar. Güç bölgesinde gözlenen güç durumu, besleme derecesi karşılaştırmasında beklendiği gibi çok az farklar oluşturur. Yüksek tork, alt ve orta motor devir bölgelerinde uygun sürüş şeklini sağlar, üst viteslerin çekiş gücü kaybı olmadan kullanımına imkân tanır ve yakıt tüketimini düşürür. Bunun sonucunda mekanik kapak ender olarak devreye girer. Toz veya yağ gibi kirlenmeler, mekanik kapak ile gövde arasına yerleşerek fonksiyonunun zayıflamasına yol açabilir. Bunu önlemek için mekanik kapak tekrar tekrar kumanda edilerek kirlilik oluşumu engellenir. Bu duruma göre mekanik kapağın yön değiştirme noktalarına yüke bağlı olarak kumanda edilir. Mekanik kapak, maksimum torkun altında güç durumunda bulunur. Bu aynı zamanda motor kapalıyken dinlenme konumundadır demektir. Maksimum dolumu sağlamak için ancak tam güce yaklaşıldığında tork durumuna geçer. Motor, aynı durumdaki güç için daha az yükle işletilebilir. Emme borusunda daha az gaz dinamiği oluşur ve buna bağlı olarak yanma odasındaki yükleme hareketi düşer. Emme manifoldunun üst kısmındaki değiştirme, mekanik kapak prensibine göre yapılmıştır. Bir mekanik kapak, bütün silindirlerin emme borularına (güç boruları) çapraz olarak geçer. Mekanik kapak, her güç borusu için özel bir geçişe sahiptir. Güç durumunda geçişler güç borularının parçası hâline gelir. Mekanik kapak plastikten yapılmıştır ve elastiki yapıdadır. Elektronik Kontrollü Değişken Yollu Emme Sistemleri Hava filtresinin iki girişi vardır ve emiş kontrol valfi bu girişlerden birinin üzerine monte edilmiştir. Motorun düşük-orta devir çalışma aralığında hava kontrol valfi, filitre girişlerinden birini kapatır. Düşük devir aralıklarında emilen hava miktarı kontrol edilmiş olur. Motor yüksek hız çalışma aralığında ise hava kontrol valfinin açılması ile filitre girişinden daha fazla havanın emilmesi sağlanır. Manifoldda bulunan hava akış yollarının açılma ve kapanma kontrolleri motor yönetim ünitesi (E.C.U) tarafından yapılmaktadır. Ünite, bu işlemi yolların girişinde bulunan klapelere hareket veren aktörleri yöneterek yapar. Düşük devirlerde uzun yol, yüksek devirlerde kısa yol aktiftir. Aşırı Doldurmalı Emme Sistemleri Motorlarda doğal emiş sisteminin dışında, turbo kompresörlü emiş sistemleri de kullanılmaktadır. Temel amaç, motorun her çalışma koşulunda silindirlerine optimum havanın alınmasını sağlamaktır. Bu sistemli motorlarda, turbo kompresör aracılığıyla doğal emişin dışında silindirlere daha fazla hava gönderilmektedir. Silindirden büyük bir hızla çıkan egzoz gazları, manifold çıkışına konmuş turbo kompresör, türbin kanatlarına çarparak türibinin dönmesini sağlar. Bu çarpmayla dönmeye başlayan egzoz türbin devri yüksek devirlere ulaşır. Kendisine bir mil ile bağlanmış olan emme türibini de yüksek devirlerde dönmeye başlar. Emme türbin kanatlarının yapısı ve dönüş yönü, atmosfer tarafından alınan havayı daha fazla emme ve emme manifolduna daha büyük basınç ile gönderme yönündedir. Yüksek hızlarda dönen mil, yüksek kalitedeki yataklarla yataklandırmıştır. Bu yatakların motorun yağlama yağı ile yağlanması sağlanmıştır. Emme manifoldundaki basınç değerini, belirli bir değerde tutmak için sisteme “Wastegate” supabı konulmuştur. Wastegate supabı, egzoz gazlarının türibine çarpmadan kısa yoldan çıkışına izin vererek emme manifold basıncının istenilen değerde tutulmasını sağlar. Turbo doldurma sistemlerde turbonun yüksek sıcaklığı ve havanın sıkışması nedeniyle sıcaklığın artması, kompresör çıkışındaki hava sıcaklığını da artırır. Hava sıcaklığının artması, kompresör çıkışındaki hava moleküllerinin genleşmesi anlamına gelir. Böylece havanın yoğunluğu azalır. Sonuçta birim hacimdeki hava miktarı, dolayısıyla yanma için gerekli olacak oksijen sayısı azalır. Bu durum, turbonun verimliliğini olumsuz etkiler. Bunu önlemek için kompresör çıkışı ile emme manifoldu arasına bir ara soğutucu (intercooler) konularak havanın sıcaklığı düşürülür. Böylece hava yoğunluğunun artırılması sağlanır. Ara soğutucu (intercooler) kanatçıkları arasından geçen hava, soğutucunun içinden geçen havayı 40 C’ye kadar soğutabilir. Kompresör, ara soğutucu ve emme manifoldu arasında bulunan hortumların kalitesi, genleşmeleri açısından oldukça önemlidir. Volumetrik verimin yükselmesiyle egzoz emisyonları azalır ve yakıt tasarrufu yapılır. Motorlarda Egzoz Sistemleri Görevleri Motorda egzoz sistemlerinin temel üç görevi vardır. Yanma odasında oluşan sıcak atık gazın atılmasını sağlamak Egzoz gazından çıkan kirleticileri azaltmak Gürültüyü azaltmak Motorlarda egzoz sistemi egzoz manifoldu, ön egzoz borusu, ara susturucu, merkez egzoz borusu, kuyruk egzoz borusu ve ana susturucudan meydana gelir. Bu sistem, motordan çıkan egzoz gazlarını dışarı atmaya yeterlidir. Ancak günümüz araçlarında egzoz sistemi üzerinde birtakım değişiklikler ve eklentiler (manifold ısı kontrol sistemleri, katalitik konvertör vb.) yapılarak motorun daha verimli çalışması sağlanmıştır. Egzoz Manifoldu Görevleri Egzoz manifoldlarının görevi silindirdeki yanmış gazın egzoz borusu ve susturucu yolu ile dışarı atılmasını sağlamaktır. Egzoz manifoldları yanma sonucu meydana gelen artık gazlarını silindirlerden çok çabuk atılabilecek şekilde tasarlanmış, kollara ayrılmış boru düzeneğidir. Yapısal Özellikleri ve Malzemeleri Egzoz manifoldları, dış silindirler ayrı ayrı, iç silindirlere ise iki silindire bir egzoz borusu gelecek şekilde yapılır. Egzoz manifoldları, egzoz gazlarının geri basınç yapmadan silindirlerden kolayca atılabilmesi için geriye doğru genişleyerek hacim büyümesi yapacak şekilde imal edilmişlerdir. Manifoldlar, genellikle dökme demir, alüminyum alaşımları veya çelik borulardan bükülerek imal edilir ayrıca çok silindirli motorlarda iki silindir aynı anda egzoz yaptığı için egzoz manifoldları, çıkan egzoz gazlarının birbirini frenlemeden çıkışını sağlayabilecek biçimde dizayn edilmiştir. Egzoz gazları aşırı doldurucunun gaz türbini (turbo şarj) ni çevirmek veya buhar üretmek amacı ile kullanılmayacaksa egzoz manifoldlarının ısı yaymasını engellemek gerekir. Egzoz Manifold Contasının Yapısal Özellikleri ve Malzemeleri Contaları, aynen emme manifold contalarında kullanılan malzemelerden yapılır. Bunlar, amyant üzerine çelik, bakır, bronz ve sac kaplamak suretiyle veya çelik saclardan prese ederek telli klingirik ya da gözeneklendirilmiş çelik sac üzerine klingirik kaplamak suretiyle yapılır. Contalar, conta oturma yüzeylerine conta isminin yazılı olduğu yüzeyi üstte olacak şekilde yerleştirilmelidir. Egzoz Boruları Görevleri Yanmış gazların önce manifoldda sonra egzoz borusunda hacim genişlemesiyle beraber bir miktar soğutulduktan sonra atmosfere atılmasını sağlar. Yapısal Özellikleri Egzoz borusu, çelik bir borudur. Borunun kendisi ön egzoz borusu, merkez egzoz borusu ve kuyruk egzoz borusu olmak üzere üç bölümden meydana gelmiştir. Egzoz borusunun hacmi (yanma sonucunda silindirden çıkan gazların dışarıya daha iyi çıkabilmeleri için) motorun bir silindirinin hacminin 2 katı kadardır. Araç yola çıktıktan kısa bir süre sonra egzoz manifoltu ve borusundaki sıcaklık, 500 °C’ye ulaşır. Yağmurlu havalarda zeminden sıçrayan suların dokunmasıyla şok soğumaya maruz kalır. Kış aylarında ise yolların buzlanmaması için yola dökülen tuz tarafından çürümenin eşiğine gelir. Buna rağmen ondan uzun yıllar görev yapması beklenir. Bu beklentileri yerine getirecek egzoz boruları, paslanmaz çelik üzerine tuz ve asitlere dayanıklı alüminyum ile kaplanarak üretilmiştir. Susturucular Yanma odasında oluşan gaz dışarıya ne kadar rahat çıkarsa aracın yanma odasında biriken artık gaz miktarı o kadar düşük olur. Motor daha rahat nefes alır, performansı yükselir. Çünkü yanma odasına alınabilecek temiz hava miktarı artmış olur, dolayısıyla yanma daha kuvvetli gerçekleşir. Fakat bu durumda ses daha az absorbe edilebildiğinden ses çıkışı artar. Bunu optimum (en uygun) seviyede ayarlamak gerekir. Çift egzoz çıkışı olan araçlarda tek borudan gelen artık gazlar ikiye ayrılır ve iki ayrı susturucu ile daha verimli şekilde dışarı atılır. Ses miktarında bir azalma olmasa da aynı ses oranıyla daha iyi gaz çıkışı sağlandığından motor performansı üzerinde etkili olur. Susturucular zamanla yıpranarak egzoz geçiş delikleri kapanabilir. Bu durumdaki susturucular, yenisi ile değiştirilmelidir. Görevleri İçten yanmalı motorlarda yanma sonucu meydana gelen egzoz gazlarının gürültüsünü azaltmak, aracın hacimsel verimini artırmak ve çıkan gazların soğumasını sağlamak için susturucular kullanılır. Otomobil motorlarında egzoz gazları motordan çıktıktan sonra sırasıyla egzoz manifolduna, egzoz borusuna, susturucuya geçerek kuyruk borusu yardımıyla otomobilden dışarıya atılır. Çeşitleri Düz akımlı susturucular Ters akımlı susturucular Yansıtma susturucular Emme susturucular Karma (yansıtma-emme) susturucular Yapısal Özellikleri Paslanmaz çelikten, paslanmaya karşı dayanıklı malzemeden imal edilen susturucular, minimum ses çıkışı ve maksimum performans dengesi gözetilerek üretilir. Düz akımlı susturucular, iç içe geçmiş birkaç borudan ibarettir. Dış boru hariç içte kalan borulara birçok delik açılmış ve borular arasına sesi kesmek için (ısıya dayanıklı) cam pamuğu yerleştirilmiştir. Bu susturucularda içeriye giren egzoz gazı, yön değiştirmeden yoluna devam ederek kuyruk borusu yardımıyla dışarıya atılır. Ters akımlı susturucularda susturucu kutusunun içinde birbirini takip etmeyen borular ve bölmeler vardır. Bu bölmeler arasında sesi absorbe edecek (emecek) cam pamuğu bulunur. Susturucuya giren egzoz gazı, ileri geri hareketlerle genişler, soğur, sesini ve hızını kaybettikten sonra kuyruk borusundan dışarı atılır. Yansıtma tipi susturucuların içinde bazıları delikli, bazıları kapalı borulardan oluşan bir labirent bulunur. Labirent içine gönderilen egzoz gazları, farklı yönlerde rastgele dağılır ve tekrar karşılaştıklarında birbirini etkileyerek sönümler. Emme tipi susturucuların içinde liflerden oluşan bir tür filtre bulunur. Motordan gelen gazlar bu lifli filtreye çarptığında sakinleşir ve dışarı sakin bir şekilde atılır. Günümüzde birçok üretici bu iki çeşit egzozu kullanmayı tercih eder. Çünkü emme tipi susturucu yüksek frekanslı, yansıtma tipi susturucu ise alçak frekanslı seslerde daha başarılıdır. Bunun yanında otomobil firmaları, susturucuların şekillerinin kendi ürettiği otomobile uygun olmasını istemeleri bu konudaki çalışmaları olumsuz etkilemiştir. Katalitik Konvertörler Benzinli bir motorun katalitik konvertör kısmında etkili olan asıl maddeler platinyum ve radyumdur. Seramik veya çelik petekten yapılan iç kısım, bu iki maddeyle kaplıdır. Ön susturucu yerine kullanılan açık devre konvertörler de aynı yapıya sahiptir ancak ilave kontrol sistemi bulunmadığından emisyonların % 50'sini temizleyebilmektedir. Katalitik konvertörler, zararlı emisyonların atmosfere bırakılmadan önce kimyasal olarak temizlenmesinde kullanılmaktadır. Üç yollu katalitik kovertör, modern benzinli motorlarda en yaygın olarak kullanılan ve zararlı emisyonları azaltan en etkili konvertör tipidir. CO (karbon monoksit), HC (hidrokarbon), NOX (azot oksit) gibi zararlı maddelerin % 90'ı toksik olmayan maddelere (su, nitrojen gibi) dönüşmektedir. Kapalı devre 3 yollu KAT terimi, sistemin üç önemli özelliğini belirtmektedir. Buradaki kapalı devre, karışım oranının oksijen (lambda) sensörü aracılığı ile elektronik olarak kontrol edildiğini, 3 yollu ise üç kirleticiye karşı etkili olduğunu ifade etmektedir. İki yollu katalitik konvektörler ise karbon monoksit ve silindirlerde yanmadan sonra kalan yanmamış hidrokarbonları okside ederek miktarlarını çok azaltmaktır. Katalitik konvertör (KAT) içinde kimyasal reaksiyonu hızlandıran veya daha çabuk gerçekleşmesini sağlayan maddeler bulunmaktadır. Bu işlem sırasında maddenin kendisi değişime uğramamaktadır. Manifold Isı Kontrol Sistemleri Görevleri Motorun ilk çalıştırılması sırasında karbüratörlü sistemlerde karbüratörde, enjeksiyonlu sistemlerde ise manifoldda başlayan karışımın hazırlanması, sıkıştırma zamanın sonuna kadar devam eder. Emme manifoldunun soğuk cidarlarına çarpan karışımın içindeki benzin yoğunlaşır ve manifold cidarlarında damlacıklar hâlinde birikir. Bu durum, motorun sarsıntılı çalışmasına aynı zamanda manifold cidarlarında, supap tablalarında ve yanma odasında anormal karbon birikintisine sebep olur. Emme ve egzoz manifoldları arasında bulunan ısı kontrol supapları, motor soğukken açılarak sıcak egzoz gazlarını emme manifoldu etrafındaki ısıtma odasına gönderir. Emme manifoldundan geçen karışımın ısınmasını sağlayarak onun daha iyi buharlaşıp homojen (karışımın her noktasında karbon ve oksijen zerrelerinin tam karışmış olması) bir şekilde oluşmasını sağlar. Isı Kontrol Sisteminin Yapısı ve Çalışması Otomatik ısı kontrol supaplarında klape, mil, termostatik yay ve ağırlık bulunmaktadır. Otomatik ısı kontrol supaplarının çalışmasında termostatik yay önemli görev yapmaktadır. Bu yay, genleşme katsayıları değişik, iki madenin sırt sırta yapıştırılması ile elde edilen özel bir yaydır. Yay, motor soğukken yeterli gerginliktedir; ısı kontrol supabını, emme manifoldu etrafında bulunan ısıtma odasını açık tutar. Sıcak egzoz gazları, bu odadan geçerken emme manifoldundaki karışımı ısıtarak karışımın buharlaşmasını ve daha iyi karışmasını sağlar. Motor çalışma sıcaklığına ulaşınca termostatik yayın ayrı iki metali değişik genleştikleri için yay gevşer; bu defa supap, hem ağırlık yardımı hem de dışarı çıkmakta olan egzoz gazlarının basıncı ile kapanır. Egzoz gazları direkt dışarı atılır, karışımın daha fazla ısınıp genleşmesi ve motorun hacimsel veriminin düşmesi önlenmiş olur. Bazı emme manifoldlarında ise sıcak su dolaşım kanalları vardır. Bu kanallarda dolaşan sıcak su yukarıda egzoz gazlarının yaptığı görevleri aynı şekilde yerine getirir. Manifoldları Söküp-Takma İşlemleri Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Manifoldlar, sıcaklığın etkisiyle çarpılma ve eğilme olmaması için motor soğukken sökülmelidir. Manifold contaları, manifoldların her sökülüşünde değiştirilmelidir. Conta, yerine takıldıktan sonra manifoldların saplama somunları dengeli bir şekilde ve tork değerinde sıkılmalıdır (Dengeli sıkılmayan manifoldlar kırılabilir.). Manifoldlar yerlerine takıldığında sızdırmaz olduğundan emin olunmalıdır (Hava kaçağı olan emme manifoldları rölanti ayarını bozar, egzoz manifoldu ise gürültüyü artırır.). Manifoldlarda Yapılan Kontroller Motorun rölantide düzgün çalışmaması, stop etmesi veya aşırı yakıt tüketmesi durumunda araştırılan arızaların içinde manifoldlardan gelen sebepler de olmalıdır (Örneğin: manifoldların delinmesi, çatlaması ya da oturma yüzeylerinin eğilmesi ve contalarının yırtılması vb.). Bu durumun tespiti için motor rölantinin üzerinde bir devirde çalıştırılırken bir yağdanlıkla emme manifold boruları etrafına yağ sıkılır. Sıkılan yağ, manifoldlardan emilir; bu sırada egzozdan mavi duman çıkıyorsa emme manifoldlarının sızdırdığına karar verilir. Aynı şekilde egzoz manifoldları etrafına sıkıldığı zaman hava kabarcıkları görülüyorsa egzoz manifoldlarının kaçırdığına karar verilir. Kaçıran manifoldlar, sökülerek (hem manifold ve hem de silindir kapağı veya motor bloğu üzerindeki conta oturma) yüzeyleri çelik cetvel ve sentille kontrol edilir. Eğer 0,10 mm (0,004") den fazla eğiklik varsa manifold yüzeyleri taşlanarak düzeltilir. Manifold Arızaları ve Belirtileri Karbüratörlü veya enjeksiyonlu sistemde emme manifoldunda motorun gereksinmelerine göre belli bir oranda hazırlanan karışım, emme manifoldlarından geçerken manifold yüzeylerinin bozuk, manifold contalarının arızalı olması veya manifoldların hatalı sıkılması nedeniyle karışımın içine bir miktar hava sızarak karışım oranın bozulmasına neden olur. Bundan dolayı motor, rölantide aksak çalışır veya hemen stop eder. Aynı şekilde egzoz manifoldunda geri basınç arttıkça motorda yakıt sarfiyatı da artar. Bu nedenle egzoz sisteminde gaz akışını engelliyecek tıkanıklıklar olursa sistemde geri basınç artacağı için motorda yakıt sarfiyatının artmasına ve güç düşüklüğüne sebep olur. Manifold borularında ve bağlama flanşlarında çatlaklık varsa manifoldlar kaynak edilerek taşlanır. Arızası giderilip sızdırmazlığı sağlanamayan manifoldlar, değiştirilmelidir.
-
- manifold özellikleri
- motorlarda egzoz sistemleri
- ve 1 etiket)