Genel Araştırma

Her tuning uygulamasında olduğu gibi gaz tepkime cihazının zararları da konusunda geçerli cevaplara sahip olması gereken bir konudur. Kullanıcılar olarak modifiye işlemlerinin elbet yarar sağladığını düşünüyoruz. Ancak zararlarının uygulamanın maliyetinden çok daha fazla maddi sorun oluşturabileceğini de iyi biliyoruz. Bu yüzden zararlarını iyi ölçmek gerekir. Zararı var mı, varsa hangi noktalardan sorun çıkabilir, oluşabilecek bir hasarın maliyeti ne olabilir? Hasar oluşmadan bunları bilmek ve ona göre hareket etmek oldukça önemli.. Önce örnek olarak piyasadaki yazılım furyasını ele alalım. Aynı fiziksel güç, tamamen yazılımsal olarak beyine müdahale ederek çok daha yüksek limitlerde kullanmaya zorlanıyor. 3+1 evde 10 suriyeli kalması, bilgisayarın çok daha yüksek hızda çalışması için zorlamak veya 10 saniyede koşan bir insanı artık 7 saniyede koşabilirsin diye gaza getirmek.. Temel mantık bu. Hele ki Cruze, Sportage veya Civic gibi turbosuz araçlarda verim almayı bekleyen mazlum araç sahiplerine vaad edilenler.. En azından turbo var ise araçta mekanik destek ile bir nebze bu mümkün; akıl sınırları içerisinde uygulanabilir geliyor. Ancak güç olmayan bir araca sen yaparsın koçum demek sonra aracın yağ yakması, hararet yapması, duman atması, kara duman faciasına bürünmesi.. Sonu motora dayanan ciddi maliyetlere yol açabiliyor. Yazılımcıya gidip motor indi aşağıya diyorsun; abi ilk yaptığım sen değilsin istersen orjinalini atayım ücretsiz bir servise götür diyor. Yani ne oldu şimdi? Motor elinde kaldı. Hayırlı olsun güzel insan. 400-500 liraya araç az yaksın çok kaçsın dedin, 3-4 bin lira cebini çok yaktı, yazılımcı da elinden kaçtı. İkinci değerlendirme için Chip Tuning uygulamasını ele alalım. Bir merkeze gittiniz, bu araca ne yapılabilir dediniz, iyi kaçsın yakıtı düşsün mantığına hakimsiniz. Yazılımcıdan da korkuyorsunuz, garanti yok, destek yok, elinizde bir yazılı materyal yok.. Bu sebeplerden dolayı Chip yaptırmak istediniz. Peki nedir bu Chip Tuning olayı? Aracın performans ve yakıt ikilemini düzenlemek için çok fazla müdahale edebileceğiniz kolay ve hızlı yol yoktur. Yani kısaca bu tarz bir uygulama istiyorsanız bilmelisiniz ki uygulama yapan arkadaşın birkaç ihtimali vardır. Ya motors giden hava oranını değiştirir, ya yakıt püskürtme oranlarını değiştirir veya işleyiş içerisindeki basınçlarla oynar. Chip Tuning ürün uygulamasında da asıl mantık basınç düzeylerinin değiştirilmesi ve turbo desteği ile beyine farklı sinyaller ile fark ettirmeden bu düzeylerin yükseltilmesidir. Yani temel prensip beyini kandırmaktır. Doğru ellerde yapılan bir Chip uygulaması motor limitleri ve güncel durumu bilindiği sürece hiçbir sorun olmadan keyifle hem yakıt düşürür hem beygir ve tork artışıyla performansı arttırabilir. Ancak yine motor, turbo, EGR valfi veya DPF filtresi gibi bölümleri elinize alma ihtimaliniz yine var. Çünkü mühendislik üzerine bir tık daha çalışıyorsunuz. Burada yapan arkadaşın veya firmasının Ar-Ge düzeyi ne kadar mühendislik barındırıyor bilmek gerek. Ayrıca mutlaka uzun vadede garanti sunuyor mu, bir uygulama geçerlilik süresi var mı, garanti süresi ne kadar, hangi koşullar garanti kapsamına giriyor gibi soruları iyi sormak lazım. Yani garanti cihaza mı veriliyor; araca mı? Hiç aklınıza araca garanti verilmesi gelmedi değil mi? Adam 2 liralık cihaz takıyor; ama sizin aracınız 60 lira.. Ne yapacaksınız bir hasar olunca? Bir de böyle düşünün. Modifiye eğlenceli, sonuçları keyifli olduğu kadar masraflı ve sıkıntılı da olabilecek bir sektör.. Aracınızın gaz kelebeğini elektronik olarak yöneten potansiyometre sistemine sinyal göndererek yönetimini sizin istediğiniz ölçüde düzenleyen cihazlara gaz tepkime cihazları denir. Bu ürünler işlevsel olarak aracınızın fiziksel özelliklerini değiştirmez. Aksine mekanikten müdahaleden ziyade elektronik olarak aracınızın yönetimine ortak olurlar. Potansiyometre işlediği sinyalleri beyin süzgecinden geçirdikten sonra işleme koyar, burada denetleyici kısım beyindir ve motora giden her türlü bilgiyi işleyerek güvenli bir şekilde göndermekte yükümlüdür. Gaz tepkime cihazları ise sadece potansiyometre ile iletişim kurabilir, yani beyine veya motora hükmetme, yönetme veya hileli bir sinyal gönderme lüksüne sahip değildir. Bu yüzden hep denetim altında ve üretici firmanın sınırları içerisinde aracınız işleyişine devam eder. Böylelikle aracınızda olumsuz bir etki, gaz tepkime cihazının zararları konusunda özetle fiziksel bir zarar verme veya hasar oluşturma riski yoktur. Zaten bu tarz durumlar için cihazın 2 yıl garantisinden faydalanıp, elinizdeki faturayla tüketici haklarında her türlü iddiayı belgelediğiniz sürece hasarınızı telafi etmekte firma zaten sorumludur.